fan meeting

fan meeting etiketli tüm yazılar

NEREDEYDİ BU HESTİA?..

Şubat 18, 2012 Tarihinde kuzenlerlehertelden Tarafından yayımlandı

Neredeydim ben? Neredesin sen? Neredeyiz biz?

Ooo 15 ağustostan beri kayıplara karışmışım. Aslında yazmaya çok niyetlendim ama kısmet olmadı. Bakın anlatayım tutamayacağım kendimi. :) Şimdi tam yazacağım hop okul; başımı kaldıracak vaktim bile yok,  Bigbang MTV EMA Worldwide Act’ı kazanır (Tebrikler ballar^^) heyecan dorukta coşacağız birlikte hop ödev eksik çıkar, ‘vayy süpermiş şunu yazayım hemen’ derim aldığım son haberleri paylaşmaya niyetlenirim hoppalaa sınavlar başladı, ‘yeter artık tatilde acısını çıkartacağım bloğumu bağrıma basacağım’ şok tatil de ödev(hala bitmedi yetiştirmem lazım sonum hayrola :)) buraya kadar fiziksel etkilerden bahsettim.
Ruhsal bir etki var ki beni benden aldı, psikolojimi yerle bir etti. Öyle ki bir süre bilgisayarı açmadım, net aleminden soğudum. Tabi ki de bu etkiyi yaratan kendimce Black Day ilan ettiğim 5 Şubat…
Peki ne oldu bu 5 şubat da? Hemen anlatayım efendim hem de bir hafta öncesinde başlayacağım, bu acıyı bir kez daha yaşayacağım. Bu yazının sonuna kadar dayanabilirseniz helal olsun. Düştü benim çenem artık kapanmaz. :)
Ihımm başlıyorum..
5 Şubatta bir hafta kala masum Türk genci tatil sebebiyle hala memleketindedir. Bir gün mutlu, mesut bir şekilde hoplaya zıplaya bilgisayarının başına geçer. Vee vee onu görür. O haberi görür. “Kim Jae Joong 5 Şubatta Türkiye’ye geliyor.” Heyecandan elleri terlemeye başlasa da çaktırmaz. Kesin olduğunu öğrendiğinde ise hemen arkadaşına haber vermek için telefonunu eline alır. Bu fırsat kaçmaz sonuçta gidip, görmek lazım. Hatta imzalatmak için albüm alma işlemlerine bile başlamıştır. Her şey buraya kadar gayet mükemmel. Ta kii ta ki dönüş biletinin o kara gün de olduğu beyninde bir tornado etkisi yaratana kadar. Olur olur da bu kadar mı olur? Gibi ne olduğu belirsiz cümleler kuraraktan annesinin yanına koşar. Annesinden aldığı cevap ise tam bir şok etkisi yaratır.
-Jung Min’e gidersin. (Jung Min’i de bilirmiş tontiş :) )
Sonuç ebedi depresyon, asosyalleşme, asabiyet, duygusallık, kapıları tekmeyle açma kabiliyeti, her saniye yaşlarla dolabilen gözler, ‘kader mi bu?’ diyen isyankar gençlik, sabırsızlık ve sayabileceğim daha nice özellik. Bunların hepsine sahibim işte ben. Dinlemediğim Müslüm baba şarkısı kalmadı o derece. :)


Evet Jae Joong’umuzun FM sinin ilk dakikalarını canlı izledim. ‘Merhaba’ dediğinde kendimi yatağın üstünde oturuyorken yerde yatar bir şekilde buldum.

Ağlamadım mı tabi ki ağladım. Her saniyede yaşlarla dolabilen gözler sağ olsun. :) Tabi en son annemin ‘Bir gün sonra olsaydı giderdin’ diye kurduğu ama benim ısrarla anlamak istemediğim bu cümle işin tuzu, karabiberi oldu tadından yenmedi. :)
Ayrıntıları şimdiye kadar öğrenmişsinizdir. Ama ilerleyen zamanlarda kendimi toparlamaya başladığımda bu konuyla ilgili bir yazı yazacağım. Hatırlamış oluruz. Şimdi yazarsam toplu depresyona gireriz. :)
Masada duran ödevi mi gördükçe kalan psikolojimde çökmeye başladı. İçinizi iyice karatmadan yazıyı burada bitireyim en iyisi. ^^Birkaç gün içinde yeni yazılarla dönmeyi planlamaktayım. Malum benim biricik erik çekirdeğim (Park Jung Min :) ) hakkına yazmazsam olmaz. :) Ahh Min’im sen bir gelsen bir gelsen varya öhöm kendime hakim olayım. :)

Deliyim gözü kara deliyim, yakarım Roma’yı da yakarım heyy. :D (Psikolojimi tahmin edebiliyorsunuz değil mi?)

O zaman Hestia’dan sevgilerle efenim…